İçsel Değer ve Değerleme

İçsel Değer

İçsel Değer kavramına yeniden dönmek gerekirse; bir şirketin gerçek değeri, bu şirketin malvarlığı değerlerinin ve yıllar içerisinde elde edeceği kârın veya sağlayacağı nakit akışının belli oranlarla bugüne indirilmesidir.

Burada bahsettiğim belli oran faiz oranıdır. Gelecekte elde edilecek değer faiz oranı ile bugüne indirgenir. En kaba tabiriyle bir örnek vermek gerekirse; bir arkadaşınızın size 3 yıl sonra 100 TL vereceğini düşünelim. O 100 TL’nin bugünkü değeri faizlerin %10 olduğu bir ortamda 75,13 TL’dir.

75,13 x 1,10 x 1,10 x 1,10 = 100

Değerlemenin Temeli

Değerlemenin temeli faizdir. Faiz ise ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema, paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli gibi çeşitli şekillerde tanımlanır. Paradan belli bir süre mahrum kalan kişinin bu paranın uğradığı değer kaybı veya bu para çalıştırılsaydı elde edilecek kâr kaybı söz konusu olacaktır. Bunun karşılığında parayı kullanan kişi ise bu paradan bir fayda sağlayacaktır. İşte faiz bu noktada paranın asıl sahibi ile parayı kullanan kişi arasındaki dengeyi sağlayan karşılıktır.

Normal şartlar altında, normal ekonomik koşullarla yönetilen bir ülkede indirgeme oranı için uzun vadeli tahvil faizlerinin kullanılabileceğini söyleyebiliriz. Ancak içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar nedeniyle bunu söylemek pek mümkün değil. Bir gün ortodoks ekonomi politikalarına geri dönersek, diğer koşullar da elverdiğinde değerleme için uzun vadeli tahvil faizlerini kullanabiliriz. Bu nedenle hisse senedi yatırımı yapan yatırımcıların, tahvil faizlerini ve faizi etkileyecek makroekonomik koşulları da takip etmesinde yarar var.

Yazı dizisinin devamında tahvil faizinden de bahsedip değerlemeye geri döneceğiz. Şimdilik hoşça kalın.