Başlarken

Herkese merhaba,

2015 yılında başladığım hisse senedi yatırımına 8 yıldır bilfiil devam ediyorum. Geçen 8 yıl gösterdi ki bu yolculuk çok büyük ihtimalle hayatımın sonuna kadar devam edecek. Yatırım hayatımdan yolculuk olarak bahsetmemin en önemli nedeni her gün bir şeyler öğrenmeye devam etmem ve bu durumun asla değişmeyecek olmasıdır.

Hisse senedi yatırımına başladığımdan beri gerek Twitter’da gerekse hisse.net sitesinin forum alanında paylaşım yapan yatırımcılar ve profesyonellerden çok faydalandım. Zaman zaman ben de yazdım, ancak günün sonunda Twitter’da yazılanlar mavi birer kuşa dönüp uçup gittiler. Ben de bu nedenle bir blog açarak insanların yatırıma dair bir şeyler öğrenebileceği bir kaynak oluşturmaya karar verdim.

Bu seride borsanın ne olduğunu, neye yatırım yaptığımızı ve yatırım yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini bilgim yettiğince sizlerle paylaşacağım. Ama önce birkaç uyarıda bulunmak istiyorum.

Hisse senedi yatırımı hakkında en çok aldığım soru “kazandırıyor mu?” sorusu oluyor. Cevap kısa ve net, “evet!”. Ancak doğru yapıldığı zaman. Yatırım enstrümanları bizlere okullarda öğretilmediği için genelde altın, döviz veya vadeli mevduattan başka yatırım aracı bilmeyiz. Hâlbuki altın ve döviz birer yatırım aracı dahi değildir. Altın bir değer saklama aracı, döviz ise yabancı ülke parasıdır. Türk Liramız kadar enflasyona (erezyona) uğramayan, -pandemi öncesine kadar- senede %1 – 2 civarı bir enflasyona uğrayan ve bu nedenle alım gücünü TL’den daha iyi koruyan ülke paraları genelde tercih edilen dövizlerdir. (Esasında döviz de bir değer saklama aracı olarak anılsa da ben buna pek katılamıyorum. Sonuçta bunlar, devletler tarafından basılan itibari paralar olup az veya çok enflasyona maruz kalıyorlar.)

Sorumuza tekrar dönecek olursak; altın veya dolar biriktirip hisse senetleri için “kazandırıyor mu?” sorusunu soranlara sıkça verdiğim bir örnek var:

-Borsaya kote şirketleri düşünün. Burada bugün 5, 10 veya 20 yıl önceki halinden çok daha fazla ürün / hizmet üretip satan çok kaliteli ve çok değerli şirketler var (Aksi de olmakla birlikte). Bu şirketler her gün yüzlerce, binlerce insanı servislerle evlerinden alıp çalışmaya getiriyor / götürüyor. Yüzlerce tedarikçi ve müşteri ilişkileri yürütüyor. Pazarlama faaliyetleri ve operasyonel faaliyetlerde bulunuyor. Dolayısıyla iyi yönetildikçe uzun vadede aldığınız değer saklama araçlarından daha fazla getiri elde edilmesi kaçınılmaz. Nitekim 100 gr altın 10 sene sonra da 100 gr altın olarak kalacaktır ancak senede 100.000 araç üreten bir şirket 10 sene sonra 1.000.000 araç üretebilir değil mi?

Fakat takdir edersiniz ki her şirket aynı performansı gösteremez, hatta kimisi batabilir bile… Bu nedenle burada iki kural devreye giriyor. Birincisi ‘iyi yönetilen, verimli bir şirkete ortak olmak’, ikincisi ise ‘bu şirkete doğru fiyattan ortak olmak’.

Yukarıda bahsettiğim iki kuralı şirketlere nasıl uygulayacağımızı bu sitede elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Ancak zaman içinde bu okuduklarınızdan çıkaracağınız sonuç bu işin sadece araştırma ile veriye ulaşmak değil, aynı zamanda elde edilen verinin doğru yorumlanmak zorunda olduğu olacaktır. Bu ise kaçınılmaz bir şekilde piyasa tecrübesi ile oluşacak. Yani karar verip o kararın sonuçlarını görerek, hata yaparak ve evet, para kaybederek.

Zarar maalesef öğrenme sürecinin kaçınılmaz bir parçası. Dolayısıyla ben hisse senetlerine yatırım yapmaya yeni başlayacak bir kişiye parasının tamamı ile hisse senedi almasını tavsiye etmem. Yeni başlayan yatırımcılara tavsiyem, ilk etapta paranın önemli bir kısmı ile fon alıp kalan kısmını kendileri yönetmeleri olacaktır. Böylece zaman içinde hem birikiminiz profesyoneller tarafından yönetilecek ve piyasadaki büyümenin gerisinde kalmayacak, hem de öğrenme aşamasında yapılan hatalarla sermayeye zarar verilmeyecektir. Zaman içerisinde gelişim kaydederek yatırım yaptığınız fonlardan daha iyi kazanmaya başladığınızda, psikolojinizin ve bilgi birikiminizin bir hisse senedi portföyü yönetmeye uygun ve yeterli olduğuna karar verecek ve paranızın tamamını kendiniz yönetebilir duruma geleceksiniz.

Yatırım yapılacak fonun tespiti için ise tavsiyem; https://www.tefas.gov.tr/ adresinden fon karşılaştırma menüsüne girmeniz ve Şemsiye Fon Türü seçeneğini “Hisse Senedi Şemsiye Fonu”, TEFAS İşlem Durumunu ise “İşlem Gören“ seçeneğine çevirerek farklı periyotlarda üst sıralarda olan fonları tespit edip bu fonları araştırmanız olacaktır. Böylece belli bir dönemde istisnai olarak iyi performans gösteren fonları elemiş olacaksınız.

Bu başlangıçla birlikte serinin devam eden yazılarıyla hisse senedi yatırımına dair bilgi ve içerikler paylaşmaya devam edeceğim.

Görüşmek üzere.